Türkiye 1990ların başından itibaren Balkanlarda yaşanan gelişmeleri ve rejim değişikliklerini, istikrarsızlığa yol açmadığı sürece desteklemiştir. Ankara, bu dönemdeki değişim süreçlerini bölgedeki işbirliği olanaklarını geliştirmeye dönük yönetmeye çalışmış, SSCBnin dağılması sonrasında ortaya çıkan güç boşluğunu siyasi ve ekonomik açılardan doldurmaya çalışmıştır. Balkanlardaki 10 milyona yakın Müslüman nüfus da Türkiyenin bölgedeki rolünü güçlendiren en büyük etken olmuştur.(1) Yugoslavyanın dağılması sürecinde Türkiye; önceleri ülkenin bütünlüğünü savunarak dengeli bir politika izlemeyi tercih etmiştir. Bu sırada hem federal yönetim hem de cumhuriyet liderleri Türkiye ile görüşmeler yaparak destek sağlamaya çalışmıştır. (2) 25 Haziran 1991de Slovenya ve Hırvatistan; Eylül 1991de Makedonya; Kasım 1991de Bosna-Hersek bağımsızlığını ilan etmiştir. Böylece Nisan 1992ye gelindiğinde Yugoslavya, Sırbistan ve Karadağdan oluşan bir federasyon haline gelmiştir. (3)
15 Ocak 1992de Avrupa Birliğinin (AB) Slovenya ve Hırvatistanı tanıması, Bulgaristanın ise Slovenya ve Hırvatistan ile birlikte Makedonya ve Bosna-Herseki tanıması ile Türkiye 6 Şubatta dört cumhuriyeti birden tanıdığını açıklamıştır. 22 Ağustos 1992de ise bu ülkelerle diplomatik ilişkiler resmen başlamıştır. (4) Türkiye, 18 Mayıs 1992de Makedonya ile Güvenlik Protokolü imzalamış, böylece Ankaranın Yeni Yugoslavya ile ilişkileri tamamen kopmuştur.(5)
Türkiye yeni dönemde Balkanlardaki diğer ülkelerle olduğu gibi Makedonya ile de iyi ilişkiler kurmaya çalışmış, bu ülkenin uluslararası düzeyde tanınmasını, batılı kurumlara entegrasyonunu, AB ve NATO üyeliğini desteklemiştir.
Güneydoğu Avrupada bulunan Makedonya, 25.713 km² yüzölçümüne ve 2.077.328 (Temmuz, 2011) nüfusa sahiptir. Nüfusunun %64,2si Makedonlardan, %25,2si Arnavutlardan, %3,9u Türklerden, %2,7si Romanlardan, %1,8si Sırplardan ve %2,2si Boşnak ve Ulah gibi diğer halklardan oluşan çok etnili, çok dinli ve çok kültürlü bir ülke konumundadır. Nüfusun %64,7si Makedon Ortodoks, %33,3ü ise Müslümandır. (6)
Bu analizde öncelikle uluslararası ilişkilerindeki en önemli mesele olan tanınma ve uluslararası örgütlere üyelik konularında ülkeyi sıkıntıya düşüren Makedonya sorununun geçmişi incelenecektir. İkinci bölümde ise Türkiye-Makedonya arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler ile eğitim alanındaki münasebetler incelenecektir.
I. Makedonya Sorunu
Antik Makedonya, MÖ. 8. Yüzyıldan Roma İmparatorluğu'nun çöküşüne kadar varlığını sürdürmüştür. MÖ. 336-323 tarihleri arasında Büyük İskender, krallığı genişleterek Mısır'dan Kuzey Hindistan'a kadar uzanan Büyük Makedonya İmparatorluğu'nu kurmuştur. İmparatorluk, Antgonosların (Büyük İskenderin komutanlarından Antigonosun kurduğu sülale), Ahemenilerin, Aitolia Birliğinin (Yunan birliklerinden biri), Romanın, Slavların, Bizanslıların egemenliği altında yaşamıştır. İkinci Kosova Savaşıyla Osmanlıya katılan Makedonyada en uzun süre Türkler egemenlik sürmüştür. 14. yüzyılın ikinci yarısından Balkan Savaşlarına kadar da Osmanlı hâkimiyeti devam etmiştir.(8)
Etnik çeşitliliğinden ötürü Makedonya tarih boyunca birçok çatışmaya sahne olmuştur. Doğal sınırları Pindus Dağları, Rodop Dağları ve Ege Denizi ile çevrili olan Makedonya Bölgesi, Balkan yarımadasında ekonomik ve siyasi açıdan stratejik bir konuma sahiptir.(9)
Balkan Harbine (1912-1913) kadar olan süreçteki en önemli sorunlarından biri Makedonya sorunu olmuştur. Harpten önce Makedonya; eski Selanik, Manastır Merkez ve Serfice sancakları ile Kosovanın Üsküp sancağını kapsayan bölgeden oluşmaktaydı. Balkan ülkelerinin hepsi çoğunluğun kendi ülkelerinde yaşadığını savunmuş; Makedonya konusunda sorunlar yaşamıştır. Yunanlılar, Büyük İskenderden Bizans İmparatorluğunun son dönemine kadar buranın uzun süre kendilerinde bulunduğunu savunmuştur. Diğer taraftan Bulgarlar 9.yyda Krum, Omurtağ ve o zamanki Simon zamanında; Sırplar ise 14.yyda Etienne Uroş zamanında Makedonyaya sahip olduklarını savunmuş ve Makedonya üzerinde hak iddia etmişlerdir.(10)
Osmanlı yönetiminde idari bir bölge olan Makedonya, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sonrası Bulgaristana verilmiştir. Daha sonra 1878 Berlin Kongresinde tekrar Osmanlıya geri dönmüş ve Bulgaristan bundan böyle dış politikasında Makedonyayı geri almaya yönelmiştir. İkinci Balkan Harbi sonunda yapılan Bükreş Antlaşması ile bölge Yunanistan, Bulgaristan ve Sırbistan arasında paylaşılmıştır. Sırbistandaki kısmı Güney Sırbistan olarak tanımlanmıştır. 1945te Tito liderliğindeki Yugoslavyada ise Makedonya Cumhuriyeti kurulmuştur. Fakat Soğuk Savaşın son döneminde ekonomik problemlerin de etkisiyle milliyetçilik akımlarından etkilenerek 1991 yılında yapılan bir halk oylaması sonucunda bağımsızlığını ilan etmiştir. Böylece Makedonya, topraklarında tek bir çatışma olmadan eski Yugoslavyadan ayrılan tek ülke olarak önemli bir yer edinmiştir.(11)
Eski Yugoslavya Cumhuriyetlerinden Makedonya, yayılmacılığın hem öznesi hem nesnesi olan bir ülke olmuştur. Bugünkü Makedonya; tarihi Makedonya topraklarının Vardar Makedonyası olarak bilinen coğrafi bölgesidir. Diğer bölümleri ise Yunanistandaki bölümü olan Ege Makedonyası ve Bulgaristandaki bölümü olan Pirin Makedonyasıdır.(12)
Bulgaristan bir Makedon ulusun varlığını tanımamakla birlikte; Makedonyayı tanımıştır. Yunanistan ise ülkenin tüm varlığına kuruluşundan bu yana karşı çıkmıştır. 1995te New Yorkta yapılan bir anlaşma ile anayasası, isim ve bayrağında Yunanistanın istekleri doğrultusunda değişiklikler yapmaya zorlanmıştır. Nihayet ülke 8 Nisan 1993te Birleşmiş Milletlere Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya (Former Yugoslav Republic of Macedonia-FYROM) adıyla üye olabilmiştir. Türkiye, Bulgaristan ve Rusya dâhil birçok ülke Makedonya Cumhuriyetini tanımıştır.(13)
Makedonya, 1996da ABnin Polonya ve Macaristana yönelik başlattığı ve daha sonra genişletilerek toplamda on ülkeyi kapsar hâle getirilen katılım öncesi yaptığı finansal yardım PHARE Programı (Polonya ve Macaristan: Ekonomilerini Yapılandırmak İçin Yardım/ Poland and Hungary: Assistance for Restructuring Their Economies) kapsamında yardım almaya başlamıştır. 2001 yılında ise Batı Balkanlarda yeniden yapılanma, kalkınma ve istikrara yönelik topluluk yardımı PHAREin yerini alan CARDS kapsamında Makedonyaya ödenek ayrılmıştır. Ülke, 2007den itibaren ise Katılım Öncesi Yardım (IPA) almaya başlamıştır. Bu yardımlar kapsamında Makedonyanın 2007-2012 yıllarında arasında toplam 500 milyon Euro yardım aldığı değerlendirilmektedir.(14)
AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması, 9 Nisan 2001de imzalanmış ve Mart 2004te Makedonya resmen adaylık için başvuruda bulunmuştur. Nisan 2004te de anlaşma yürürlüğe girmiştir. Makedonya, Aralık 2005te İngiltere dönem başkanlığı sırasında AB adaylık statüsü kazanmıştır. Fakat Yunanistan ile arasındaki isim konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle AB ile ilişkiler de büyük ölçüde etkilenmekte; Yunanistanın görüşmelere karşı çıkması nedeniyle mesafe alınmamaktadır.(15)
2007 yılında isim konusundaki anlaşmazlık Üsküp Uluslararası Havalimanının isminin Büyük İskender Havalimanı olarak değiştirilmesinden sonra iki ülke arasında tekrar bir krize neden olmuştur. Bu olay Atinanın Makedonyanın NATO üyeliğine şiddetle karşı çıkması ile sonuçlanmıştır. Nitekim Üsküp, 2-4 Nisan 2008 tarihlerinde yapılan NATO Bükreş Zirvesinde üyeliğe davet edilmemiştir.(16) Diğer taraftan Türkiye, Makedonyanın NATO üyeliğini ABD ile birlikte en çok destekleyen aktör olarak her topluluk belgesinde dipnot olarak Türkiyenin ülkeyi anayasal ismi olan Makedonya adıyla ve kendi ulusal kimliğiyle tanıdığının belirtilmesi konusunda ısrar etmektedir.(17) Türkiyenin bu yöndeki politikalarını ilerde de sürdüreceği kuvvetle muhtemeldir.
Son yıllarda AB ile Makedonya arasındaki ilişkilerdeki en büyük gelişme 19 Aralık 2009dan itibaren Makedonyanın, Sırbistan ve Karadağ ile beraber Avrupanın büyük kısmına vizesiz seyahat edebilme hakkı kazanmış olmasıdır.(18)
2009da AB Bakanlar Konseyi, Üsküpün görüşmelere başlaması tavsiyesinde bulunmuş fakat Yunanistan ile isim konusundaki anlaşmazlıkların çözüme kavuşamaması nedeniyle herhangi bir tarih belirlememiştir. AB yönetimi tarafından isim anlaşmazlığı ikili düzeyde bir sorun olarak nitelendirilmiştir. AB yönetimi bu konunun Üsküpün katılım müzakerelerine hazır olup olmaması ile ilgisinin olmadığını belirtmiştir. Ancak Yunanistanın Makedonya ile bu anlaşmazlığı nedeniyle öne sürdüğü çekinceleri sonucunda, ABnin Aralık 2009da Üsküp ile katılım müzakerelerini başlatma kararı AB liderlerince Mart 2010 Zirvesine ertelenmiştir. (19)
25-26 Mart 2010 tarihinde düzenlenen AB Konseyi Bahar Zirvesinde Euro Bölgesi ülkelerinin hükümet ve devlet başkanları tarafından açıklanan bildiride, mali ve ekonomik istikrara ilişkin unsurlar ortaya koyulmuştur. Bu bağlamda, genel olarak Euro Bölgesi ülkelerine ve özelde Yunanistana, içerisinde bulunduğu krizden kurtulması amacıyla sağlanacak yardım da belirlenmiştir. Beş temel hedefi istihdam, ar-ge, iklim ve enerji, eğitim, yoksulluk ve sosyal dışlanma ile mücadele olarak özetlenebilecek Avrupa 2020 Stratejisi, Zirve sonucunda onaylanmıştır. Ancak bu zirveden de Makedonya ile ilgili bir sonuç çıkmamış olup Üsküp yönetimi, halen ABden müzakere tarihi beklemektedir. (20)
Yakın geçmişte Makedonya, ABye üyelik sürecinde Yunanistan ile uzun süredir devam eden isim sorununu çözmek için, BMnin, ülkenin ismini değiştirme önerisini değerlendirmeye hazır olduklarını açıklamıştır. Ancak bunun için ülke çapında bir referandum gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Makedonyanın o dönemki Dışişleri Bakanı Antonio Milososki, Mart 2011de BM Genel Sekreteri Ban Ki-Muna gönderdiği mektupta, ülkenin isminin Makedonya Cumhuriyeti (Üsküp) olarak değiştirilmesini değerlendirebileceklerini söylemiştir.(21) 16-17 Ocak 2012 tarihlerinde BM arabuluculuğu ile Makedonya ve Yunanistan ile ayrı ayrı görüşmeler yapılmış ancak bir sonuç alınamamıştır. Yunanistanın BM Büyükelçisi Adamantios Vassilakis ve ABDnin Makedonya Büyükelçisi Zoran Jolevski ile görüşen BM arabulucusu Matthew Nimetz, görüşmeleri yararlı olarak nitelendirirken bundan sonra sürecin yapıcı bir şekilde ilerlemesi için en iyi yolu hedeflediklerini belirtmiştir.(22)
II. Türkiye-Makedonya İlişkileri
Türkiye, Eylül 1991de bağımsızlığını ilan eden Makedonyayı 6 Şubat 1992de tanımış ve bu ülkeye büyükelçi gönderen ilk ülke olmuştur.(23)
Yugoslavya, Yunanistan, Bulgaristan ve Arnavutluk ile çevrili olan ülke Yunanistan ve diğer komşularıyla da yaşadığı sorunlar nedeniyle Ankara ile ilişkilerini geliştirme yoluna gitmiş ve Türkiyeye yakınlaşmıştır. Türkiye ise hem Makedonyada yaşayan Türk azınlığın güvenliği, hem de Balkanlarda istikrarın bozulmaması açısından Makedonyayı desteklemiş ve iyi ilişkiler kurmaya çalışmıştır. Bu dönemde iki ülke arasında ekonomik, siyasi, askeri birçok alanda ilişkiler gelişmiştir.(24)
Makedonya Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra üst düzey resmi ziyaretlerde de artış görülmüştür. Örneğin; bu dönemde Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ülkeyi ziyaret etmiş; Şubat 1993te ise Özal bu bölgeye yaptığı geziye Makedonyayı da dâhil etmiştir. Daha sonra 1995te Cumhurbaşkanı Demirel Üsküpe yaptığı ziyarette Dostluk ve İşbirliği Anlaşması imzalamıştır. Ancak ilişkilerde 1995 yılı sonundan itibaren bir duraklama yaşanmıştır. Bunda Bosna-Hersek Savaşının ve Dayton Antlaşmasından sonra bölgedeki dengelerin değişmesi etkili olmuştur. Makedonya, 1995ten itibaren Yunanistan ile ilişkilerini geliştirmiş ve gerek siyasi gerekse ekonomik açıdan Yunanistanın ülkedeki etkinliği artmıştır.(25)
1994teki sayıma göre ülkede yaşayan 100 bin Türk azınlığın durumu da bu dönemde ilişkilerde önemli bir nokta olmuştur. 27 Ocak 1991de cumhurbaşkanı seçilen ılımlı Kiro Gligorovun da etkisiyle ülkedeki azınlıklara karşı yumuşak bir tutum sergilenmiş ve azınlıkların kendi partilerini kurmalarına ve hükümette yer almalarına izin verilmiştir. Bu bağlamda, 1992de çok partili hayata geçilmesinden sonra Erdoğan Saraç liderliğinde Türk Demokratik Birliği kurulmuştur.(26) Daha sonra Türk Demokratik Partisi-TDP (Demokratska Partija na Turcite) ismini alan parti, Makedonya Türklerinin ilk siyasi kuruluşu olma özelliği taşımaktadır. TDP, 5 Temmuz 2006 tarihindeki seçimlerde 120 üyeli Makedonya Cumhuriyeti Parlamentosunda 2 milletvekili ile temsil edilmiştir. 1 Haziran 2008 tarihindeki erken seçimlerde ise 1 milletvekili ve hükümette "Daha İyi Makedonya İçin" koalisyon ortağı olarak 1 devlet bakanı tarafından temsil edilmiştir. Son olarak TDP, 5 Haziran 2011 yılındaki erken seçimlerde 123 üyeli parlamentoda 1 milletvekili ve "Daha iyi Makedonya için" koalisyon ortağı olarak 1 devlet bakanı tarafından temsil edilmiştir.(27)
2011 seçimlerinde, Türk azınlığı temsil eden diğer iki partiden biri olan Türk Hareket Partisi (THP), Sosyal Demokratlar Birliği ile 16 partili koalisyonda yer alırken, milletvekili aday listelerinde yer almamıştır. 2006da kurulan Türk Milli Birlik Hareketi ise aynı koalisyonda yer alarak Genel Başkan Erdoğan Saraç ve Doç. Dr. Nazım İbrahim aday gösterilmiştir.(28)
Türkler Makedonya siyasi hayatında beklenen başarıyı şimdiye kadar gösterememiştir. Her ne kadar Arnavutların tersine Eylül 1991de bağımsızlık referandumuna katılıp olumlu oy kullanmış da olsalar devletin kurucu unsurları arasında sayılmamalarını olumsuz karşılamışlardır. Ayrıca Türk azınlığın sorunları arasında bürokraside yeterli sayıda temsil edilememeleri ve eğitim konuları da yer almaktadır.(29)
Türkiye, Nisan 2008de Bükreşte düzenlenen NATO Zirvesinde, Arnavutluk ve Hırvatistanla birlikte Makedonyanın üyeliğini de desteklemiştir. Makedonyanın talebi üzerine, Makedonya Dışişleri Bakanı Antonio Miloşoskinin Kasım 2008 tarihinde Türkiyeyi ziyareti sırasında iki ülke Dışişleri Bakanları tarafından Ankarada her alanda mevcut işbirliği olanaklarının artırılmasını hedefleyen İkili İlişkilerin Güçlendirilmesine Yönelik Strateji Belgesi başlıklı belge imzalanmıştır. Ayrıca parlamenterler düzeyinde yakın ilişkiler, Parlamentolararası Dostluk Grubunun çalışmaları ve AGİT, Avrupa Konseyi gibi uluslararası platformlardaki işbirliği çerçevesinde sürdürülmektedir.(30)
Türkiye-Makedonya Arasındaki Askeri İşbirliği
İki ülke arasındaki askeri ilişkilerin başlangıcı olarak 18 Mayıs 1992de Ankarada bir Güvenlik Protokolü imzalanmıştır. Askeri ilişkiler, özellikle eğitim yardımları ve Makedonya ordusunun lojistik alanda desteklenmesi kapsamında yapılan hibeler konusunda yoğunlaşmaktadır. Eğitim yardımları, 1994 yılında imzalanan Askeri Eğitim ve İşbirliği Anlaşmasına uygun olarak yürütülmektedir. Nisan 1995te ise iki ülke arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır.(31)
1998 yılından bu yana 82 Makedonya ordusu personeli, Harp Akademisi, Harp Okulu, GATA gibi Türkiyedeki çeşitli askeri okullarda uzun süreli eğitimler almıştır. Ayrıca, Barış İçin Ortaklık Merkezi ve Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezinde 550 civarında Makedon personel için kısa süreli kurslar düzenlenmiştir.(32)
Askeri ilişkilerdeki diğer bir gelişme de Arnavut gruplarla Makedon hükümeti arasında varılan ateşkesin ardından, 17 Ağustos 2001den itibaren Arnavut militanları silahsızlandırmak amacıyla NATO tarafından oluşturulan 3 bin 500 kişilik çok uluslu gücün Makedonyaya gitmesidir. Genelkurmay Başkanlığı tarafından görevlendirilen ve bölgede İngiliz komutanlığa bağlı olarak çalışacak 150 kişilik öncü subay grubu, Üsküpte İngiliz komutanlık ve Makedon güvenlik birimleriyle görüşmelere başlamıştır. Türk birliğinin görevi, Arnavut militanların gönüllü silah bırakmalarını sağlamak olarak belirlenmiştir.(33)
1998 yılından itibaren, Türkiyenin Makedonya ordusuna destek içini yaptığı hibe yardımlarının tutarı 16 milyon doları aşmıştır. 14 Ekim 2011de de Genelkurmay Başkanlığı, Makedon Özel Kuvvetler Taburunun ve Lojistik Destek Taburunun teçhizi amacıyla yaklaşık 900.000 dolar tutarındaki malzemeyi törenle hibe etmiştir. Törende konuşma yapan Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Gürol Sökmensüer, Türkiyenin Makedonyanın AB ve NATO üyeliklerine olan desteğinin her platformda artarak devam edeceğini belirtmiştir.(34)
Eğitim ve Kültür Alanında İlişkiler
Makedonya ile eğitim alanındaki ilişkiler bağlamında Türkiyenin Büyük Öğrenci Projesi çerçevesinde Makedonyadan her yıl, Türkiyedeki üniversitelerde lisans ve lisansüstü eğitimini burslu okumak üzere öğrenciler gönderilmektedir. Ayrıca, Türkiye Makedonyalı öğrencilere her yıl sınavsız burs kontenjanı ayırmaktadır. Bu öğrencilerin öğrenim belgelerinin tanınması, Makedonyada oturum almaları konusunda karşılaşılan bazı sorunları gidermek için Makedonyanın ilgili makamları nezdinde gerekli girişimlerin yapıldığı belirtilmektedir.(35)
Kültürel ilişkilerdeki gelişmelerden biri Makedonya Kültür Bakanı Elizabeta Kançeska-Milevskanın, Nisan 2009da Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın resmi konuğu olarak Türkiyeyi ziyareti sırasında imzalanan ve 1 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren 2009-2010 Yıllarına Ait Kültürel İşbirliği Programı çerçevesinde, iki ülke arasında karşılıklı olarak Kültür Merkezleri açılmasıdır. Bu konuda hazırlanan taslak protokol üzerindeki çalışmalar devam etmektedir. Türkiye tarafından Üsküpte açılan Yunus Emre Türk Kültür Merkezi de geçici bir statüde faaliyete başlamıştır.(36)
Makedonyada bulunan 500e yakın Türk eserinin korunması, bakım ve onarımlarının yapılması da kültürel ilişkilerdeki önemli konulardan biridir. Bu bağlamda Osmanlı eserlerine yönelik Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve TİKAnın mali ve teknik yardımlarıyla projeler gerçekleştirilmektedir.(37)
TİKAnın Makedonyada Yürüttüğü Faaliyetler
Günümüzde küreselleşme ve değişen diplomasi anlayışı ile birlikte dış ilişkiler, sadece dışişleri bakanlıkları aracılığıyla yürütülemez bir noktaya gelmiştir. Özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde devletler; dış politikada yumuşak güç politikalarına ve kamu diplomasisine ağırlık vermeye başlamıştır.(38)
Başta Türk dilinin konuşulduğu ülkeler ve Türkiyenin komşu ülkeleri olmak üzere gelişme yolundaki ülkelerin kalkınmalarına yardımcı olan, bu ülkelerle; ekonomik, ticari, teknik, sosyal, kültürel, eğitim alanlarında işbirliğini projeler ve programlar aracılığıyla geliştirmeyi amaçlayan TİKA, Makedonyada da faaliyetlerini sürdürmektedir. Bugüne kadar gerçekleştirdiği faaliyetler şu şekildedir:
-Okulların Tadilatı ve Tefrişi Projesi kapsamında ülkenin farklı bölgelerinde bulunan ve ders yapılamaz durumda olan 10 okulda, bölge belediyeleri ile işbirliği içerisinde bakım ve onarımı gerçekleştirilerek; 3600 öğrencinin sağlıklı koşullarda eğitim alması sağlanmıştır.
-Latsa ve Ocalı Köyleri İçme Suyu Projeleri kapsamına Resne Belediyesi Latsa Köyü ve Karbintsi Belediyesi Ocalı Köyündeki su depoları ihtiyacı karşılayacak nitelikte olmadığından, boruların yenilenmesi ve su sistemi kurulması çalışması gerçekleştirilmiştir.
-Ekonomik açıdan ağır şartların hâkim olduğu Doğu Makedonyanın kırsal kalkınmasına katkıda bulunmak ve sınırlı da olsa bölgede ekonominin canlandırılmasını sağlamak amacıyla Arıcılığın Geliştirilmesi Projesi yürütülmektedir. Üç yıl sürecek olan proje sonucunda 76 aileye kovan dağıtımı yapılarak ek gelir sağlamaları amaçlanmıştır.
-Kültürel eserlerin ortaya çıkarılması ve kültür turizmine katkı sağlanması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ve Başkanlığı işbirliğinde Üsküpte bulunan ve 15. yüzyıl Osmanlı Dönemi eserlerinin en önemlilerinden olan Mustafa Paşa Camiinin restorasyonu sürdürülmektedir.
-Araçinova Belediyesi Köprü İnşaatı Projesi kapsamında Üsküpün güneydoğusunda bulunan ve 12.000 kişilik nüfusuyla ülkenin en küçük belediyelerinden olan Araçinova Belediyesini Üsküp Büyükşehir Belediyesine bağlayan köprü yeniden yaptırılmıştır.(39)
Türkiye-Makedonya Ekonomik İlişkileri
Makedonya ile Ticaret ve Ekonomik işbirliği Anlaşması 17 Mart 1994te; Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 16 Haziran 1995te; Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ise 14 Temmuz 1995te imzalanmıştır. Diğer yandan 7 Eylül 1999da Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmıştır.(40)
Türkiye, Makedonyanın Avrupa Konseyi ve AGİT üyelikleri için her fırsatta destek vermiştir. Ayrıca Yunanistanın bu ülkeye ambargo uyguladığı dönemde petrol ve insani yardım göndererek Makedonyanın Dünya Bankasına olan borçlarının ödenmesinde yardımcı olmuştur.(41)
Son yıllardaki ticari ilişkilere bakıldığında 2010 yılında Makedonyaya yapılan ihracat 2009 yılına göre %7 azalarak 262,7 milyon dolar olmuştur. İthalat ise aynı dönem içinde %31 artarak 52,3 milyon dolara ulaşmıştır. 2010 yılı toplam ticaret hacmi %2 azalarak 315 milyon dolar olmuştur.(42)
Makedonya, Türkiyenin de yer aldığı Batı-Doğu Otoyol projesinde yer almaktadır. Ekim 1995te başlatılan proje, Arnavutlukun Draç limanından başlayarak; Üsküp ve Sofya üzerinden Varna ve İstanbula ulaşacak 680 kmlik bir otoyol yapımını öngörmektedir. Türkiyenin Avrupa ile bağlantısında alternatif bir hat oluşturması beklenen projenin Arnavutluktaki kısmı olan Progonize-Elbistan bölümünün yapımı Türkiye tarafından üstlenilmiştir. Bu otoyol projesi ile İstanbul ile Adriyatik arasında doğrudan bir bağlantı kurulacak ve Türk ihraç ürünleri bu pazarlara daha kolay ulaşacaktır. Ayrıca denize çıkışı olmayan Makedonya bu otoyol sayesinde her iki denize de çıkış olanağı bulabilecektir. Böylece Yunanistanın Selanik limanının önemi bir nebze de olsa alacaktır.(43)
Yaklaşık 2 milyon nüfusa sahip Makedonya ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler Türk-Makedon İş Konseyi kurulmasına rağmen sınırlı kalmıştır. Türk işadamlarının bu ülkedeki faaliyetleri ticaret ağırlıklı kalmıştır.(44) Son yıllarda ise Türk firmaları 3,2 milyar dolar tutması beklenen ve baraj sulama tesislerinin inşasını kapsayan Vardar Vadisi Projesine ilgi göstermektedirler.(45)
Makedonyada doğrudan yabancı sermaye yatırımı gerçekleştiren Türk şirketlerinin sayısı 100 civarında olup bunların önemli bölümü KOBİ ölçeğinde firmalardır. Türk yatırımlarının tutarı 180 milyon dolar civarındadır.(46)
2008 yılında Makedonyadaki havaalanlarının genişletilmesi ve yeni terminal binaları yapılması ihalesini kazanan TAV, 2011 yılında Makedonyada cam ambalaj üretimine başlamayı öngören Şişecam ve Üsküp Serbest Bölgesinde alüminyum profil üretimi gerçekleştirmek üzere Makedonya Hükümeti ile sözleşme imzalayan Borteknik adlı şirketin planladıkları yatırımları gerçekleştirmeleri sonrasında toplam Türk yatırım tutarının orta vadede 500 milyon dolara ulaşması beklenmektedir. Makedonyadaki en önemli Türk yatırımları arasında; bankacılık sektöründe 1999dan 2008e kadar faaliyetlerini şube olarak sürdüren, ancak 2008 yılında Makedonyada Genel Müdürlük olarak Ziraat Banka AD olarak varlığına devam eden Gostivar ve Kalkandelen şehirlerinde iki yeni şube açan Ziraat Bankası yer almaktadır.(47)
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından belirtildiği üzere ticari ve ekonomik ilişkilerde karşılaşılan sorunlardan en önemlisi ülkede hala uluslararası topluma entegrasyon konusunda alınması gereken ciddi bir mesafe bulunması ve söz konusu intibak çabaları nedeniyle yasaların ve ilgili mevzuatın sık sık değişebilmesidir. İkinci bir sorun olarak siyasal, sosyal ve makroekonomik istikrarın henüz sağlanmaya başladığı ülkede özellikle siyasi iktidar değişikliklerinde kamu bürokrasisindeki kadroların neredeyse tamamının değişmesi nedeniyle devlette devamlılık konusunda sıkıntılar oluşmaktadır. Ayrıca Türkiye'den Makedonya Cumhuriyeti'ne gönderilen personele çalışma ve oturma izni alınması konusunda güçlüklerle karşılaşılmakta ve süreç oldukça uzun sürmektedir. Makedonya Cumhuriyeti'nde Türk vatandaşlarının 2 aydan fazla vizesiz kalamamaları nedeniyle bu durumun zaman zaman firmaların faaliyetlerinde aksamalara sebep olduğu bildirilmektedir.(48)
Son dönem ekonomik ilişkilerdeki önemli gelişme olarak 29 Ocak 2012de İstanbulda Türk-Makedon İş Konseyi Toplantısı gerçekleştirilmiştir. 2010 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin 311 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, 2011 yılında bu rakamın 380 milyon dolar olduğunu belirten Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski, Türk iş adamlarını ülkesinde yatırım yapmaya çağırmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha ileriye taşınması gerektiğini söylemiştir.
Sonuç
Bölge ülkelerinin uluslararası teşkilatlara üye olması Balkanların istikrarının korunması, çatışmaların önlenmesi açısından büyük önem teşkil etmektedir. Uluslararası askeri bir örgütlenme olarak NATOnun sağladığı güvenlik ve diğer taraftan ABnin sağladığı ekonomik, siyasi, sosyal bütünleşme ve güvenlik, bölgeyi çatışma ve anlaşmazlıklardan uzak tutabilecek önemli etkenlerdir. Makedonya da bağımsızlığını kazanmasının ardından uluslararası teşkilatlara üye olma isteğini dile getirmiş ve bu yönde politikalar izlemiştir. Fakat Yunanistan ile yaşadığı isim sorunu nedeniyle bu süreci sıkıntılı geçirmektedir. Yunanistan, ülkenin tüm varlığına kuruluşundan bu yana karşı çıkmaktadır.
Türkiyenin tarih boyunca çatışma ve istikrarsızlıklardan kurtulamamış olan Balkanlar ile tarihi, etnik ve kültürel bağları bulunmaktadır. Bu bağlar Türkiyeye Balkanlarda aktif bir rol oynama imkânı vermekte ve stratejik olarak Türkiyeyi önemli bir aktör konumuna getirmektedir. Türkiyenin Balkan ülkeleriyle ilişkilerinin ve ticaretinin artması; Avrupaya giden karayolu ve Avrupaya enerji taşıyacak petrol ve doğalgaz boru hatları projesinin Türkiye üzerinden Balkanlara ve Orta Avrupaya geçişi açısından önem arz etmektedir. Bölgede barış ve istikrarın devamı ve her alandaki işbirliği (ticari, kültürel, askeri) için Balkanlar, Türkiye; Türkiye de Balkanlar için vazgeçilmezdir.
Geçmişte olduğu gibi bugün de bir Balkan ülkesi olarak Türkiye bölge konularıyla yakından ilgilenmekte ve dış politikasını bu yönde belirlemektedir. Türkiyenin Makedonya ile yakın ilişkiler kurmasının en önemli nedenlerinden biri de Balkanlarda Yunanistan ile girdiği rekabet olmuştur. Türkiye, bu ülkeyle iyi ilişkiler kurarak Yunanistan karşısında daha güçlü aktör konumunu muhafaza etmiştir. Öte yandan Ankaranın Makedonya gibi halkının çoğu Ortodoks olan bir ülkeyle iyi ilişkiler sürdürmesi, İslam unsurunu kullandığı eleştirilerini de geçersiz kılmaktadır.(49)
Makedonya, bugün hem toprak bütünlüğünü koruma hem de tarihsel mirasına sahip çıkma çabasındadır. Asırlardır sahip olduğu kimliğini bugün belgelemeye çalışmaktadır. Makedonya sorununda başta AB ve ABD olmak üzere uluslararası aktörler Makedonyaya destek vererek doğrudan bu ülkeden yana tavır koymuştur. Yakın gelecekte de Türkiyeden önce Hırvatistandan sonra Makedonyanın ABye üye olması beklenmektedir.
Sonuç olarak 21.yüzyılda; Balkanlarda başlayıp Küçük Asya, Mezopotamya, Pers İmparatorluğu, Afganistan ve Hindistanın Ganj Nehrine kadar uzanan bir imparatorluktan geriye iki milyon nüfusluk bir ülke ve bu ülkenin kendi tarihi adıyla tanınma mücadelesi kalmıştır. Kendine has yaşam standardı, kültür yapısı olan ülke tarih boyunca olduğu gibi bugün de Batıya dönük bir medeniyet olarak Yunanistana rağmen uluslararası arenada bu mücadelesine devam etmektedir. Kuşkusuz Türkiye de tarihi bağların etkisiyle ülkenin tanınması, uluslararası teşkilatlara üyeliği ve kalkınması konularında Makedonyaya destek vermeye devam edecektir.
Sonnotlar:
(1) Baskın Oran, Türk Dış Politikası- Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt 2, İstanbul: İletişim Yayınları, 2001, s. 483.
(2) Tufik Burnazovic, Bosna Örneğinde ABDnin Balkan Siyasetini Anlamak, Çev. Emir Türkoğlu, içinde Balkan Diplomasisi-Balkan Araştırmaları Dizisi 3, Der. Ömer E. Lütem-Birgül Demirtaş Çoşkun, Ankara: Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, 2001, s. 280.
(3) Baskın Oran, op. cit., s. 491.
(4) İrfan Kaya Ülger, Balkan Gelişmeleri ve Türkiye: 1990lı Yıllar, içinde 21. Yüzyılda Türk Dış Politikası, Ed. İdris Bal, Ankara: Ankara Global Araştırmalar Merkezi Lalezar Kitabevi, 2006, s. 269.
(5) Baskın Oran, op. cit., s. 492.
(6) The World Factbook,
https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/mk.html, (Erişim tarihi: 11 Ocak 2012).
(7) Baskın Oran, op. cit., s. 492.
(8) Pierre Larousse, Genç Larousse Ansiklopedisi, 3. Basım, İstanbul: Gerçek Yayıncılık, 1993, cilt 9, s.2698
(9) M. Murat Hatipoğlu, Kuruluşundan Günümüze Makedonya Cumhuriyetinin Dış Politikası ve Balkan Ülkeleriyle İlişkileri (1991-2000), içinde Balkan Diplomasisi-Balkan Araştırmaları Dizisi 3, Der. Ömer E. Lütem-Birgül Demirtaş Coşkun, Ankara: Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, 2001, s. 165.
(10) Balkan Harbi (1912-1913), 1.Cilt, Ankara: Genelkurmay Basımevi, 1970, ss. 34-35.
(11) İlhan Uzgel, Makedonya Sorunu, içinde Türk Dış Politikası-Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt 2, Ed. Baskın Oran, İstanbul: İletişim Yayınları, 2001, s. 504.
(12) Ibid.
(13) Hugh Poulton, Who Are The Macedonians, Hong Kong: Indiana University Press, 2000, s. 177-178.
(14) EU-Macedonia Relations,
http://www.euractiv.com/enlargement/eu-macedonia-relations-linksdossier-329923 (Erişim tarihi: 5 Ocak 2012).
(15) EU - the former Yugoslav Republic of Macedonia relations,
http://ec.europa.eu/enlargement/candidate-countries/
the_former_yugoslav_republic_of_macedonia/relation/index_en.htm, (Erişim tarihi: 12 Ocak 2012).
(16) Darko Duridanski, Macedonia-Turkey: The Ties That Bind,
http://www.balkaninsight.com/en/article/macedonia-turkey-the-ties-that-bind (Erişim tarihi: 5 Ocak 2012).
(17) Ibid.
(18) EU-Macedonia Relations, op.cit.
(19) Makedonya kamuoyunda isim sorunu AB bütünleşmesinden daha önemli görülüyor, http://www.ikv.org.tr/images/upload/data/files/
makedonya_kamuoyunda_isim_sorunu_ab_butunlesmesinden_daha_onemli_goruluyor.pdf (Erişim tarihi: 9 Ocak 2012).
(20) İKV Değerlendirme Notu: AB Konseyi Zirvesi Yapıldı,
http://www.ikv.org.tr/images/upload/data/files/14-ab_konsey_zirvesi_yapildi-can_mindek-nisan_2010.pdf (Erişim tarihi: 15 Şubat 2012).
(21) Makedonyada isim değişikliği için referandum,
http://www.balkangunlugu.com/v3/index.php?option=com_content&view=article&id=5320:makedonyada-isim-deiiklii-icin-referandum&catid=53:makedonya&Itemid=501, (Erişim tarihi: 9 Ocak 2012).
(22) Sofia Echo, No Breakthrough in Macedonia Name Talks,
http://www.balkaninsight.com/en/article/no-breakthrough-in-macedonia-name-talks (Erişim tarihi: 15 Şubat 2012).
(23) M. Murat Hatipoğlu, op. cit., s. 179.
(24) Baskın Oran, op.cit., ss. 505-506.
(25) Ibid., s.506.
(26) Ibid.
(27) Makedonya Türk Demokratik Partisi,
http://www.tdp.org.mk/index.php?option=com_content&task=blogcategory&id=14&Itemid=29 (Erişim tarihi: 11 Ocak 2012).
(28) Makedonyada seçimler öncesi türk partileri iki bloğa ayrıldı,
http://www.dha.com.tr/haberdetay.asp?Newsid=160502 (Erişim tarihi: 11 Ocak 2012).
(29) Baskın Oran, op.cit, s. 506.
(30) Türkiye-Makedonya Cumhuriyeti Siyasi İlişkileri,
http://www.mfa.gov.tr/turkiye-makedonya-cumhuriyeti-siyasi-iliskileri-.tr.mfa (Erişim tarihi: 11 Ocak 2012).
(31) Baskın Oran, op.cit., ss. 505-506.
(32) Askeri Hibe Töreni Konuşma Metni, http://skopje.emb.mfa.gov.tr/ShowSpeech.aspx?ID=1644 (Erişim tarihi: 15 Şubat 2012).
(33) Türk Askeri Makedonyada, http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/100699.asp#BODY, (Erişim tarihi: 15 Şubat 2012).
(34) Askeri Hibe Töreni Konuşma Metni, op. cit.
(35) Türkiye-Makedonya Cumhuriyeti Siyasi İlişkileri, op. cit.
(36) Ibid.
(37) Ibid.
(38) Şeyma Adıyaman, TİKA: Türkiyenin Küresel Dış Politika Enstrümanı,http://www.bilgesam.org/tr/ (Erişim tarihi: 27 Aralık 2011).
(39) Balkanlar ve Doğu Avrupa Proje ve Faaliyetler,
http://store.tika.gov.tr/yayinlar/kurumsal-yayinlar/balkanlar_tr.pdf (27 Aralık 2011).
(40) Türkiye-Makedonya Ticari ve Ekonomik İlişkileri,
http://www.deik.org.tr/Pages/TR/IK_TicariIliskilerDetay.aspx?tiDetId=46&IKID=70, (Erişim tarihi: 12 Aralık 2011).
(41) Baskın Oran, op.cit., s. 506.
(42) Türkiye-Makedonya Ticari ve Ekonomik İlişkileri, op.cit. .
(43) İlhan Uzgel, Batı-Doğu Otoyol Projesi, içinde Türk Dış Politikası-Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt 2, Ed. Baskın Oran, İstanbul: İletişim Yayınları, 2001, s. 505.
(44) Türk-Makedon Ticari ve Ekonomik İlişkileri,
http://www.deik.org.tr/Pages/TR/IK_TicariIliskilerDetay.aspx?tiDetId=46&IKID=70, (Erişim tarihi: 27 Aralık 2011).
(45) Baskın Oran, op.cit., s. 506.
(46) Türk-Makedon Ticari ve Ekonomik İlişkileri, op.cit.
(47) Ibid.
(48) Ibid.
(49) Baskın Oran, op.cit. , s. 506.